Dracula

Orijinal İsim: Dracula (1897)

Yazar: Abraham Stoker

Okuma Tarihi: 22 Eylül 2020 – 13 Aralık 2020

Drakula ile tanışıklığımdan bahsederek bu yazıyı uzun tutmaya hiç niyetim yok. Belki ilerleyen günlerin birinde aklıma takılır da geri dönüp bu yazıyı düzenlerim. Ancak o zamana dek kitap hakkında kısa bir yorum yapıp, dosyayı rafa kaldıracağım.

Kitabı okumaya başladığımda oldukça ürpermiştim. Jonathan Harker’ın Kont’un şatosunda iken başından geçtiklerini okumak epey sürükleyici ve merak uyandırıcı idi. Ancak bu kısmın hemen ertesinde öykü İngiltere’ye bağlandı. Ve ben kitaptan acayip soğudum. Olaylar çok ağır gerçekleşiyordu. Van Helsing’in hikayeye dahil olduğu noktaya değin sıkıntıdan ölecektim. Ancak sonrasında işler hız kazandı. Hatta kitabın özellikle son çeyreğinin epey sürükleyici bir köşe kapmaca yarışına dönmüş olması beni oldukça keyiflendirdi.

Kitabın teknik olarak sıkıntılı bulduğum bir yanı var. O da baştan sona mektuplardan, günlüklerden ve telgraflardan oluşuyor olması. Sıkıntı yarattığı kısım da anlatımın inandırıcılığını sekteye uğratıyor olmasından kaynaklanıyor. Ölüm kalım savaşının verildiği bir sahnede, bir adam veya kadının kağıt-kalem çıkarıp duygu ve düşüncelerini aktardığını hayal etmek oldukça absürt geliyor. Böyle bir anlatım yolunu niçin seçtiğini tam olarak anlayamadım. Belki de tarihler, gün ve mesafe olguları üzerinden öykünün gerçek dünyada geçtiğine dair bir kat inandırıcılık katmayı planlamış olabilir. İngiltere’deki kısımlarda bu kararı doğru sonuç vermiş olsa da, Romanya ve Bulgaristan kısımlarında ikna kabiliyetini ciddi bir şekilde zedeliyor.

Bir korku romanı olmasının hakkını verdiğini söylemem gerekiyor. Lucy’nin son günlerini anlatırken karakterlerin yaşadıkları gerilim, dörtlünün Lucy’nin cesedini kazıkladıkları kısım ve Mina’nın Kont tarafından ısırıldığı sahnenin tüyler ürpeticiliğini zihnimde layıkıyla canlandırabildiğimi düşünüyorum. Bu anlatımın gücü ile birlikte çevirinin de başarılı olmasından kaynaklanıyor.

Kitaba puanım 7/10.

Dracula” için bir yorum

Yorum bırakın